Güneş, Balık Burcu'nda: Mükemmel Zamanlama
- ebruarkut
- Feb 19, 2021
- 3 min read
Updated: Feb 20, 2021
Batı astrolojisine göre 20 Şubat-20 Mart arası doğanların güneş burcu balıktır. Güneş'imizin balık burcunda olması, balık burcuna mensup olmamız dışında bize bazı karakteristik özellikler de getirmektedir elbette. Herkesin bildiği haliyle; sezgileri kuvvetli, hayalperest, pratik zekalı bir balık burcu aynı zamanda yüksek seviyede duygusal ve romantik olup bir yandan da sevecen, uysal, yeni ortamlara hızlı uyum sağlayan, toleranslı, hoşgörülü ve bağışlayıcıdır. Kin tutmaz, yüksek başarılarıyla övünmez. Biraz da Güneş'in Balık burcunda gücünü ve niteliğini çok göstermemesinden kaynaklı olan bu durum, aynı zamanda balıkların kendi benliklerini de görmelerini zorlaştırmaktadır. Güneş'in temsil ettiği ego, Balık burcunda biraz sönük ve etkisiz kalmaktadır. Aşırı alçakgönüllü olması, hatta kendi değerini yok sayacak derecede ego yoksunu olması bundandır. Bu duruma bağlı olarak, başkalarının etkisi altında kalma riski çoktur, çünkü karşı tarafın ihtiyacını, duygusunu ve bakış açısını kavrayabilen değerli bir yeteneği de vardır. Çok fazla anlayış gösterdiğinde de etki altında kalma riskine girmiş olur. Elbette haritasındaki diğer gezegenlerin konumları da çok değerli ve etkilidir. Ancak bir balığın çoğu zaman gerçeklikten uzaklaşıp da derin fantazi dünyasına dalıp gidişinden başka hiçbir gezegen sorumlu değildir. Ne de olsa en mistik gezegen olan Neptün bu burcun yöneticisidir.

18 Şubat itibariyle Güneş kova burcundan, balık burcuna geçti. Güneş kova burcunda da pek rahat etmez. Zaten Şubat 2021 de yumuşak enerjilerde geçmedi. Biraz toplumsal ayaklanmaların, hak arayışlarının, adalet konularının gündeme gelişi ve bunların daha sert bir zeminde ifade bulmasını izledik. Aynı şekilde, diğer gezegenlerle de etkili olarak hava koşullarında bile şaşırtıcı ters köşe etkileri deneyimledik. Kısaca sert, etkili, iz bırakan bir şubat oldu. Elbette Merkür'ün retrosu da bu şubata dahildi ki o konudaki bir önceki yazımı da okuyabilirsiniz.
Senenin en unutulmayacak başlıklarını altında toplayacak olan zamanların ilki 17 Şubat da geçtiğimiz gün Uranüs Jüpiter karesi ile gündemimize girdi. Hala karantina, kısıtlamalar, evde okul, evde iş, evde herşey hali devam etmekte ve hepimiz sınırlarımızın bu kadar geniş oluşuna bakıp hem şaşırmakta biraz da gerilmekteyiz. 2021 aslında bir anlamda balık burcuna geçen Güneş ile rahatlayacak. Şubat ayının kapsamına bakacak olursak, hala 2020'nin etkilerini devam ettiren zamanlardaydık. Şimdi kovadan suya düşen balık misali, dün ve bugün (18-19 Şubat) biraz sarsıntılı, düzlemin sağlam olmadığı; hatta düzlemin dahi olmadığı, aşırı durgun ve içsel olarak sıkışmış hissettik. Hani bunu suya atlayıp da havadan suya girince -bilmediğimiz sularda- bir anda tepetaklak olmak ve çıkış yönünü bulana kadar süren çırpınma, korku, panik anı gibi düşünebiliriz. Sanki gün geçmiyor da sadece hava aydınlanıp sonra da gece oluyor gibiydi. Sevdiğiniz ve size iyi gelen hiçbir şey işe yaramadı. Donup kaldık. Tükendik belki de. Ama umut kapıda.

Mart ayına, bahar ekinoksuna daha var. Ama baharın ilk habercisi birinci cemre yarın (20 Şubat) hayava düşecek. Hava ısınmaya başlayacak. Pazar günü de Merkür sabite geçip retrosundan çıkacak. Hayat bir anlamda yumuşamaya, biraz daha bildiğimiz haline dönmeye başlayacak. Retro boyunca içeriğini hazırladığımız yazıları, hikayeleri, eğitim veya atölye çalışmalarını kollektife sunma, onlarla yeni adımlar atma zamanı için mükemmel zamanlar kapıda.
Bu haftasonuna ait hala bazı zorlayıcı enerjiler havada hakim, dolayısıyla gelen duygu, his, söz, davranış, mesaj her ne olursa olsun balığın suda yüzüşü gibi akıp gitmesine izin verelim. Suyun akışkan enerjisinden, balığın değişken aynı zamanda uyumlu mizacından destek alalım. Ve hatırlayalım; Çin kozmolojisi'nde derler ki: balıklar yüzmez, yüzdürülür veya taşınır (su tarafından), kuşlar uçmaz uçurulur (rüzgar tarafından) ve herşey birbirine bağlıdır. Dolayısıyla biz ne titreşim yayarsak yanımızdaki onunla uyumlanır, ve o nasıl bir enerji yayarsa bastığı toprak, verdiği nefes ile doğaya o şekilde titreşim yayar. Kollektife bu haftasonu kalbimizden sevgi yaymaya çalışalım. Bu enerji kıpırdamaya ve uyanmaya başlayacak. Karşılığında bizim de uyuyan yanımız titreyecek, dürtülecek ve o da uyanacak. Çok iç dünyamıza kendimizi kaptırmadan; duyguyu sorgulamadan su gibi akışına bırakmaya çalışalım. İç dünyamıza çok kaptırırsak, duygusal boşluk hissi içimizde büyüyebilir, o anda farkedip uyanalım. Kalpten sevgi titreşimleri yayalım. Yaydıkça biz de dönüşeceğiz. Balığın yaratıcı, fantastik dünyanın hayalperest yanından faydalanıp sanatsal hobilerle ilgilenebilir, biraz bahçe düzenleme, saksıları yenileme, boyama gibi etkinliklerde bulunabilir, ilk bahar seslerini içeren müzikler dinleyerek, daha canlandırıcı çaylar ve meyve suları tüketebiliriz. Mekanlarımızda lavanta tütsüsü tüttürebilir, portakali limon ve greyfurt uçucu yağlarını koklayabiliriz. Gül kuvarsı ve yeşim taşları ise zorlandığımız anda kalbimize şifasını sunsun.
İyi haftasonları.
コメント