top of page
Search

25.08.2022 | Güneş-Mars Karesi

Cumartesi günü Başak Burcu’nda başlayacak yeni ay döngüsünden önce, 28-29 günlük şu anki döngüsünü tamamlamaya va kapanışa, balzamik faza doğru giden Ay’ın enerjisi; bırakmak, vedalaşmak ve kapanış yapmak için uygun bir zamanı işaret ediyor.


Bugün genel olarak açacağım konu aslında, Ay’ın balzamik fazı değil. Sadece onun bırakma ve kapanış enerjisinden faydalanabileceğimiz bir zamanda olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Çünkü bugün gökyüzünde, Güneş ve Mars arasında tam bir kare açı var. Kare açılar, zorluk ve mücadele getirse de bu mücadele ve eylem içerisinde krizin ne olduğunu farkedebilme ve bu krizi aşabilme, dönüştürebilme potansiyelini de taşımaktadır. Kare açı olduğunda, “Bakmazsam, görmezler.” diye içinden kaçabileceğimiz bir durum söz konusu olmadığı gibi; olay yaratan, içine çeken ve olayı yaşatan, mecbur bırakan bir enerji bulunuyor. İçinden geçmeden çıkış vermiyor. Gerginlik ve stres oluşturur ve eyleme zorlar. Ancak kişiyi büyütecek ve dönüştürecek olan kilidi de açar. Çıkışı bulmaya, çözümü görmeye, uyanmaya zorlar.


İçsel Güneş’imiz olan Solar Pleksus (3.çakra, mide çakrası) çakrası, Sanskritçe manipura olarak geçmektedir ve anlamı ışıldayan cevher veya mücevher şehridir. Sahip olduğumuz içsel mücevherimiz, benliğimiz, kimliğimiz, egomuz, özümüz, yaşam enerjimiz, neşemiz, canlılığımız. Tıpkı güneşin, doğa için sağladığı yaşam enerjisi gibi. Içimizdeki güneş, aynı zamanda iradeyi, liderliği, otoriteyi, bilincimizi de ifade etmektedir.


Mars ise enerji merkezimizin ilk çakrası olan kök çakrada titreşmektedir. 1.çakramızın ismi de, kök anlamına gelen Sanskritçe muladharadır. Topraklanmakla ve köklenmekle alakalıdır. Atalarla, köklerimizle ilişkilidir. Hayattan beslendiğimiz yerdir ve toprak anaya bağlandığımız daha derin enerji kanallarının başlangıcıdır. Hayatta kalma dürtüsü, ve bu dürtüyle tehdit olana karşılık verme fonksiyonlarının merkezidir. Bizi koruyan içsel savaşçımızdır.


Yukarıda ne varsa aşağıda o vardır...Gökyüzünde Güneş ve Mars arasındaki gerilim ve stres bedenimizde ve enerji merkezlerimizde de bu şekilde etki ediyor. Buradan, “Gün bitsin de işimize bakalım.” düşüncesiyle kaldığımız yerden devam etmek yerine; açılan bir pencereden bakıp bir vizyon kazanmak, bilinci yükseltmek, içimizde yaşamayanı tamamen öldürmek ve bazı duyguları dönüştürerek artık onlardan özgürleşmek farkındalığıyla devam edebiliriz ve etmeliyiz de.


Böyle bir gerilimin iki ucu olan Mars ve Güneş ne diyor? Sana empoze edilen, istemeden yaptığın, sadece iznin olduğu için egonu yanlış kullandığın, eline verilen gücü kontrolsüz harcadığın, içinden gelmediği halde kabul etmiş gibi yaşadığın tüm anlarına, davranışlarına, ortaya çıkan duygularına, bastırdığın duygularına, korkularına bir bak...Artık oralardaki yarana bak ve onu gör. Kabul et. Kabul et ki; iyileşsin. Eril enerjideki yaralar, güvence arayışı, evrimleşmemiş içgüdüler, artık işlemeyen koruma mekanizması, bedenimize fayda sağlamayan düşünce kalıpları, korku kaynaklı kurduğumuz sabit cümleler, artık değişmek için bugün ortaya dökülüyorlar. O sebepten bu açı, kaçış vermez, ama çıkışı gösterir. Bundan faydalanmalıyız.

Bu yazı, kendi içindeki erili iyileştirmeye çalışan tüm kadınlara ve içindeki dişil enerjiyi gören tüm erkeklere ithaf edilmiştir.

 
 
 

Comments


bottom of page