top of page
Search

Yaz Bitti, Hoşgeldin Metal!

Ilk baharın yenilenme ve dönüşüm enerjisinden, yazın sıcak, yang ve hareketli enerjisine girdik, hatta çıktık bile. Ne de hızlı bitti aslında. Doğanın tomurcuklarından çiçeklerine, meyvelerine kadar o coşkulu, canlı ve ateş elementini yaşadığımız, büyümeyi, genişlemeyi deneyimlediğimiz dönem bugün itibariyle sona erdi.

Çin kozmolojisinde ağustos ayı, yaz sonu yani sonbahardır ve artık Yin-Yang’ın üzerinde yin enerjinin artmaya başladığı yani siyah alanın genişlediği zamanlardır. Siyah alan, artık en uzun gecenin olduğu 21 aralık gününe kadar –ta ki içine bir damla beyaz düşene kadar- gittikçe büyüyecek ve doğayı, büyüyen yin enerji saracaktır. Bu da içimize dönmeyi, enerjimizi korumayı ve rezervlerimizle yetineceğimiz kış dönemini işaret etmektedir. Temmuz ayı toprak elementiydi ve yazdan sonbahara geçişte bizleri ve doğayı dengeleyerek hazırlamaktaydı. Ağustosun metal elementi oluşu, artık soğuk elementlere geçişi, günlerin kısalmaya başlayışını ve büzülmeyi ifade etmektedir. Çok yakında kuru yaprakların dökülüşünü izleyip, toprağın örtülmesine şahit olacağız. Yine metal elementinin etkisini taşıyan bu ay, mümkün olduğunca toprakla temas etmeye ve doğanın dönüşümünü izlemeye zaman ayırmanızı, havadaki kokuyu, nemi ve güneşin sıcaklığındaki belirgin değişimi farketmeye çalışmanızı öneririm. Bu sayede topraklanmak ve doğanın dengesinde kendi dengemizi bulmak mümkün olacaktır. Çünkü metal elementi dengesini kaybettiğinde, duygularda hüzün ve keder alanındadır. Uyumlu ve dengede olduğunda ise ilham almaya açık, merhametli ve güven veren bir kişilik barındırır. O yüzdendir belki de eylül ayı hep bir hüzün içerir. Ben bunu tatilin bitip okulların açılmasına bağlardım eskiden ama konu aslında o değilmiş. Doğadaki element döngüsünün bedenimizdeki yansımalarıymış.

Metal elementi, simyacı arketipi ile anlatılmakta ve özünde iyi ve değerli olanı bulma, dönüştürme ve derinlerdeki manayı bulmaya odaklanmaktadır. Bir diğer taraftan da kahraman ve savaşçı arketipinin özelliklerini taşımaktadır. Çok fazlası olduğunda alma verme dengesini kaybederek yıkıcı gücü ortaya çıkar. Özellikle ağustosun diğer elementi olan ağaç elementi üzerinde kesen bir etkisi olduğundan bu ay öfke patlamaları, kızgınlık, gözlerde kızarıklık ve yanma –bir nevi Hulk hali- yaşanabilir. Büyük resmi görmek için bir adım geri adım atın ve bir dakika sakinlik tanıyın kendinize.

Pagan takviminde de, ağustos ayı, Lammas (Lughnasadh) dönemi denilen hasat zamanıdır. Ekilenleri artık toplama ve yılın en karanlık yin günleri için depolama zamanıdır. Aslında tüm bu ortak bilgeliklerin özünde doğayı izlemekle döngüyü görebileceğimiz bir eşzamanlılıktan bahsediyorum. O sebepten havayı koklayın, ağaçları izleyin diyorum. Temmuzdan farkını göreceksiniz. Hayallerinizi yıkıyorum belki ama evet yaz bitti. En azından doğada bitti. Ancak hala içinizde, mekanınızda yazı hissetmek istiyorsanız, ayçiçekleri, günebakanları toplayın, çekirdeklerini yiyin, ve o ayçiçeğine bakarken tüm yaz boyunca güneşi en bol depolayanın, güneşle en çok beslenenin o olduğunu farkedin. Mutfağınızda kullanma alışkanlığınız varsa, yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Aynı zamanda, soğuk sıkım ayçiçek yağını vücudunuza masaj yağı olarak da kullanabilir ve yazın güneşten yorulmuş cildinizi tazeleyip canlandırıcı etkisinden faydalanabilirsiniz. Güneşi depolayan ayçiçeği yağ olarak cilde ve bağırsaklara çok iyi gelmekte ve bağırsak mukozasının bağışıklığını güçlendirmektedir. Ne ilginçtir ki, metal elementinin de bedendeki karşılığı olan organ kalınbağırsak iken cilt ve deri de yine metal elementine dahildir. Koku desteği olarak günlük, melisa, zencefil ve limon uçucu yağlarını mekanlarınızda kullanmanızı tavsiye ederim. Tütsü ile arındırmak isterseniz kekik, adaçayı ve karanfil yakabilirsiniz.

Dolayısıyla bu ayın enerjisinde biraz daha kendi içinize dönerek, bugüne kadar ektiklerinizi, büyüttüklerinizi ve bugün hasat edeceklerinize odaklanmanızı, anlam aradığınız konuları not alarak size çağırıştırdıklarını yazmanızı öneriyorum. Bunun için minik bir ritüel tarifi vererek sizleri kendinizle başbaşa bırakıyorum.

Malzemeler:

hasat kelimesinin size çağırıştırdıkları–ayçiçeğinden bahsettim zaten-, başak dalları, çekirdekler, yemişler

Tütsü (dumandan hoşlanmıyorsanız buhurdanlıkta uçucu yağ yakabilirsiniz)

Bir sayfa ve kalem

Mekanınızı tütsü veya uçucu yağlarla arındırıp enerjisini ritüeliniz için hazırlayın. Tütsüyü yakarken de bunu niyet edebilirsiniz.

Kağıdın ortasına kendinizi yazın ve bir çemberin merkezinde olduğunuzu düşünerek sol çapraza ilkbaharda ne tohumlar ektiğinizi, nelerin çiçek açtığını, tam üste yaz mevsimini ve sizdeki hissini, kelimelerini, mesajlarını yazın. Toprak elementi olan köşeye temmuz ayı değerlendirmenizi yaparak bugüne yani metal elementine gelip hasat ettiklerinizi, büyüyen veya çiçek vermeyen her ne varsa onları not edin. Ağustos ve eylül ayı için yeni bakış açınızı, iyileştirmek veya değiştirmek istediklerinizi yazın. Kış köşesi için de elinizde neleri tutarak tamamen hazırlık yapmaya niyet ettiklerinizi not alıp kağıdı bir dahaki şlkbahara kadar saklayın. İster unutun ister mart ayına hatırlatma koyun ve ilkbaharda tekrar gözden geçirip döngüde nerede olduğunuza, doğa ile ne kadar uyumda olduğunuza bir göz atıp kendinize bakın. Aşağıdaki şablonu da kullanabilirsiniz.



 
 
 

Comentários


bottom of page