[Güneş.Sirius].Kavuşum.v2021
- ebruarkut
- Jul 6, 2021
- 3 min read
Bugün kaderlerin yazıldığı gün olarak bahsedilen; Sirius ve Güneş’in yılda bir kez buluştuğu gün. Kavuşum aslında sabah saatlerinde gerçekleşti ancak enerjisi devam ediyor.
Bugünü başlangıç kabul edersek 1 senelik yepyeni bir döngü başlayacak ve kadersel bir nitelik taşıyacak. Sirius, bizim Güneş'imizin de Güneşi olarak kabul edilen, hatta parlaklığından dolayı antik Mısır’da 2. Güneş olarak geçen sabit yıldızdır. Teknik bir bilgi olarak; sabit yıldızlar, 72 senede 1 derece yer değiştirdiklerinden dolayı, her insan, ömrü boyunca onları aynı yerde görmektedir. Dolayısıyla, her sene Güneş ile yaklaşık aynı yerde kavuşmaktadır. Gökyüzünün 2 boyutlu projeksiyonunda bakıldığında Güneş, her sene 4-6 Temmuz zamanı Sirius ile kavuşmakta ve kadersel bir döngüyü başlatmaktadır.

Her kavuşum, bir anlamda yeni bir döngüdür: her ay gerçekleşen Güneş-Ay kavuşumu gibi. Yeni aydan, dolunaya ve oradan da karanlık aya giden 28-29 günlük döngü gibi; başlangıç, ortaya çıkma, sonlandırma. İngiliz astrolog Frank Clifford bunu çok net şu şekilde açıklıyor: Yeni ay seyahat planı yapıp yola çıkma niyeti, ilk dördün bavulu hazırlamak, dolunay seyahatin kutlaması, tadını çıkarma zamanı, son dördün anı yaratmak ve hesabı ödemek.
Bugün de işte tam yeni döngü için plan yapıp yolculuğu tasarlama günü. Bugün biraz daha boşlukta, ne yapacağını bilemiyor gibi bir halde olabilirsiniz. Bedensel ağrılar ve kasılmalar olabilir. Sanki seyahat planınızı sabote etmek istercesine, eskiye ve alışık olduğunuz alana tutunma, yeni yola çıkmama isteği gibi bir his o tutan. Teslim olmak ve kabulde olmak havadaki enerjiye direnmemek adına kolaylık sağlayacaktır.
Bugün aslında yol ikiye ayrılıyor. Aydınlık ve karanlık olarak. Her ikisi de kişinin en yüksek hayrına olacaktır ve tekamül yolculuğu için çok kıymetlidir. Karanlık yol; yaraları, bağımlılıkları, asılı kalan konuları, düğümleri veya bırakamadıklarımızı çözmek için, gölgemizle yüzleşmek için, kendi öz karanlığımıza inmek için çok değerli bir enerji taşımaktadır. Aydınlık olan ise, bugüne kadar tutulma zamanları, dolunaylar gibi göksel etkileri değerlendirerek yol almış, veya kendi yaşam yolculuğunda yüzleşmeleri yapmış, düşe kalka ama vazgeçmeden buraya kadar gelmiş, hafiflemiş, bırakmış, kabule geçmiş ve daha esnek biçimde, dengede kalarak yaşamda yol almaya hazır olanları daha yüksek ve hızlı enerjilerle bir döneme taşıyacak yol. Elbette bu yol da çok değerli.
Hayallere kavuşmak sadece çiçekli yolda yürümek demek değil; karanlıktan geçerek tünelin sonundaki ışığa kavuşmak da kalp yolunda olmak, hafiflemek, kabuk değiştirip devam edebilmek ve düşlerin gerçekleşmesi olarak kabul edilmelidir ki öyledir. Bugünkü başlangıcın kutlaması, hayallere kavuşma noktasını görmek için 6 ay sonraya hatırlatma koyabilir ve o zaman geldiğinde seyahatin tadını çıkarabiliriz. Hangi kilitlerimiz açıldı, hangi ilişkilerden özgürleştik, hangi fırsatları farkettik, neleri yaşamımızda dönüştürdük veya neler yolunda gitmedi, neyi gözden kaçırdık, nerelerde yara aldık ya da eski yaralar kendini hatırlattı, gibi soruların cevaplarını bulmak için, 9 ay sonrası (Nisan 2022), seyahatin anılarını toplama ve hesap ödeme zamanına bakacağız. Yeni hedeflere veya yeni bir haritaya mı ihtiyacımız var bu kararı vermemiz gerekebilir.
İşte tüm bu farkındalıkla yol almak zaten seneye bugün, bizi başladığımız yerden çok daha farklı bir yere vardıracaktır. Seyahatin sonunda döndüğümüz ev, yola çıktığımız evden çok daha farklı olacaktır. Herbirimiz için tek bir aydınlık veya tek bir karanlık yol yok, bunu söylemeden geçmek istemem. Çözdüğümüz konular kadar çözemediklerimiz var, biten işler kadar bitmeyen işlerimiz olduğu gibi. O sebeple, çiçekli yoldan da geçeceğiz, karanlık tünelden de.
Güneşin önüne yüksek duvarlar örüp, kalıplarda ve kendi sabit alanlarında kalmaya devam edecek olanlar ise, artık hiçbir şeyin kendi yöntemleriyle işlemeyeceğini farketmek zorunda kalacaklar. Bu çok zorlayıcı, sıkıştıran ve ağrıtan bir şekilde olabilir. Değişime ve olana direnmenin artık faydası olmadığını görecekler. Çünkü onlar duvarı ördükçe o duvarlar yıkılacak, kendilerini o alanda tutmaya devam ettikçe, zemin sarsılacak.
Çok özel zamanlara tanıklık ediyoruz demiştim bir başka yazımda. Gerçekten de; aynı anda olan onca sarsıcı, "Yok artık." dedirten olaylar kadar, bizim en yüksek hayrımıza hizmet eden olaylar da oluyor. Bunlardan faydalanabilmeyi, daha çok kişinin farkındalığının artmasını ve kollektif bir uyanışın eşzamanlı olmasını diliyorum. Bu uyanış için kendini feda eden, yola öncü kuvvet olarak atılan, değişime doğru çekiştiren ve her şekilde yola kendini adayarak diğerlerine yolu açan her bir ruha da teşekkür ediyorum.
Comments