top of page
Search

Şu ana minik bir teşekkür...


Bu yazıya, teşekkür ederek başlamak istiyorum. Şu anda burada yazı yazabildiğim için, kendimi ifade edebildiğim için, okuyan birilerine dokunma imkanım olduğu için, birilerine ilham olmanın, birilerine rehberlik etmenin ve birilerinde heyecan yaratıp bir ışık yakmanın alanına sahip olduğum için. Sizler de hemen daha yazının başındayken, başınızı bile çevirmeden hemen gözünüzün gördüğü yerde bulunan, sahip olduğunuz eşyalara, objelere, mobilyalara, tablolara teşekkür edin. Sırasıyla, oturduğunuz koltuğa, sandalyeye, uzandığınız kanepeye, bulunduğunuz odaya, mekanın konfor koşullarına, çayınızın kahvenizin durduğu masaya, sehpaya teşekkür edin. Sadece şu anda burada olup, sizin ihtiyacınızı karşıladıkları için ve sadece hayatınızda varoldukları için. Mekanınıza ve eşyalarınıza, bitkilerinize teşekkür etmenin tahmin edemeyeceğiniz kadar güçlü geri dönüşleri var, inanın.


Bunu yapmakta zorlanıyorsanız, bir süreliğine gözlerinizi kapatın ve tüm eşyaların yok olup gittiğini, duvarların yokolduğunu, çok soğuk veya aşırı sıcak iklim şartlarında, zorlayıcı hava koşullarında olduğunuzu hayal edin. Hatta karanlıkta, teknolojiden uzak olduğunuzu düşünün. Yanınızdaki kişilerin olmadığı, yapayalnız kaldığınızı hissedin. Varolanın hayatınızdaki değerini belki bu kısa hayal ile farkedip teşekkür etmeye başlayabilirsiniz. Açıkçası aksi durumu yazarken bile, ben zorlanıyorum.


Çevremde varolan eşyalarıma, objelerime, bana mutluluk ve neşe veren sahip olduğum herşeye ve çevremde, hayatımda bir şekilde varolan kişilere sadece varlıkları için teşekkür ediyorum. Tüm iyi, kötü, olumlu, olumsuz deneyimlere ve yaşanmışlıklara teşekkür ediyorum. Aldığım nefese, kalbime, gören gözlerime, yazan ellerime, düşünen, bilgiyi işleyen beynime, zihnime, ruhuma, bedenime, tüm organlarıma -herbirine tam da olması gereken şekilde çalıştığı için. Hatta arttırıyorum ve abartıyorum; hergün doğan güneşe, yağan yağmura, toprağın kokusuna, yüzüme çarpan rüzgara, doğanın tüm kaynaklarına, yeşile, maviye, tohumlara, fidanlara, ve varoluşun tümüne şükrediyorum...

Bu blogu açarken, 'iye rituals' başlığının altını dolduracak herşeyden bahsetmeye niyet ederek başlamıştım. Bu başlık altında, hayatımıza dokunan, ilham veren ritüellere, rehberlik eden hikayelere, bilgilere, masallara, kişilere ve deneyimlerimize yer vermeye çalışıyorum. Çıktığım bu yolda ilerlerken, çantama eklediklerim veya çantamdan çıkarttıklarım da oluyor. Farkettiklerinizle, aldığınız ilhamlarla sizlerin de dahil olmasını, aynı yolda gördüklerimizi paylaşarak büyümeyi diliyorum.


Ve lütfen, bana yazın. Bu yazıyı okuduktan sonra, yaptığınız teşekkür egzersiziyle ilgili deneyiminizi yazın. Siz nelere teşekkür ediyorsunuz, en yakınınızda gördükleriniz neler, hayatınızda nelerin farkındasınız ve neleri görmeye şimdi başladınız? Mail adresimi biliyorsunuz; nefesalanmekanlar@gmail.com


 
 
 

Comentarios


bottom of page